SANATIN ÖNEMİ

Sanat, “bir duygunun, tasarımın, güzelliğin vb. dışavurumunda, anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ve bu yöntemlerle ortaya konulan üstün yaratıcılık” olarak tanımlanır. “Güzel sanatların herhangi bir dalında yaratıcılığı olan yapıtlar veren ya da tiyatro, sinema, müzik gibi alanlarda yaratılmış sanat yapıtlarını oynayan, yorumlayan, uygulayan kimse” ye de “sanatçı” denir.

İnsanlar, sanatı tarih boyunca kendini ifade etmesinin bir yolu olarak kullanmıştır. İlk insanlardan bu yana kişiler duygularını ve düşüncelerini sanat yoluyla aktarmıştır. En eski yazı türlerinden hiyeroglif yazı karakterlerini resimlerin oluşturması, bence bunun açıkça bir kanıtı. Çoğu sanatçı çevresiyle etkileşim içindedir, etrafında olan bitene daha duyarlıdır, özgür düşünebilir ve kendini özgürce ifade edebilir. Ayrıca sanat, kişilere ve toplumlara bambaşka bir bakış açısı sağlar.

Sanat ülkeler için de çok büyük önem arz etmektedir, çünkü sanat ile uğraşan kişiler yani sanatçılar, diğer ülkelerde de kendi ülkelerini temsil ederek ülkeleriyle anılırlar. Toplum bilim insanlarının yanı sıra, sanatçılarıyla da gelişir. Anadolu insanı da daima sanatla iç içe yaşamıştır; bütün duygularını dokudukları kilimler, söyledikleri türkülerle, mimarisi ve hatta daha fazlasıyla dile getirmiştir. Bu nedenle duyarlılığını ve çevreye saygısını, ayrıca doğallığını ve güzelliğini kaybetmemiştir. İşte, sanata ve sanatçıya çok değer veren Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözü de bu yüzdendir. Sanat; insanları, toplumları hayata bağlar ve ayakta tutar.