Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte belki de en çok söz ettiğimiz kavramlardan biri haline geldi yapay zekâ. Söylentilere bakılırsa bu kavramla ilgili her türlü gelişmenin önü çok açık görünüyor. Artık yapay zekâ dendiğinde aklınıza sadece fiziksel anlamda “robotlar” gelmesin, artık sanal anlamdaki robotlardan da bahsediyoruz bir nevi!
Aklınızdan geçen bir şarkıyı dinlemek istiyorsunuz ama adını bilmiyorsunuz. Hiç problem yok, yapay zekâ programları siz mırıldandığınız anda o şarkının ne olduğunu anladı bile! Herhangi bir paylaşım yapmak için fotoğraf arıyor ve bulamıyorsunuz. Size özel ve en az gerçeği kadar güzel fotoğraflarınız yapay zekâ tarafından oluşturuldu bile. Öğrencisiniz ve herhangi bir konuyu anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Yapay zekaya derdinizi anlatın ve konuyu rahatlıkla nasıl öğrenebileceğinize kadar gerekli ne varsa hepsi elinizin altında, size özel hazırlanmış ve verim sağlayabilecek bir çalışma programı ile birlikte! Zaten önünüze herhangi bir konu hakkında kolayca teknik verileri serebilme gücünden bahsetmeye gerek duymuyorum bile, hata oranı oldukça düşük bir şekilde bilgileri önünüze serebiliyor. Günümüzün yapay zekâsı artık ürkütücü bile denebilecek şekilde yazılar yazıp şarkılar bile besteleyebiliyor. Kısacası yaratıcı ve inovatif bir yöne de sahip ve bu demek oluyor ki yeni icatlara kolaylıkla yelken açabiliyor. Bunların hepsi, yapay zekanın bize getirdiği kolaylıklar.
Elbette bu kolaylıkların getirdiği bazı olumsuzluklar da var. Örneğin yapay zekanın bilinçsizce kullanılması ile ortaya bazı güvenlik sorunları çıkabiliyor. Sadece bununla kalmıyor, etik ve ahlaki sorunları da beraberinde getirebilme olasılığını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Yapay zekaya girilen bilgilerin ilgili kötüye kullanılabilme tehlikesi ya da siber saldırı olasılıklarının yanı sıra yapay zekâ kullanımının bağımlılıklara da yol açması mümkün.
Şüphesiz ki bilinçli bir kullanımla bu tehlikelerin önüne geçilebilir fakat bir de işin diğer boyutu var. Yapay zekâ kendi yaratıcılığını konuştururken insanlar kendi yaratıcılığını kaybediyor. Şarkı sözü yazıp besteleyebilen, buluşlara önayak olabilen hatta daha da fazlası, kitaplar yazabilen bir yapay zekanın varlığından söz ediyoruz. Böyle bir durumda sadece tek bir soru cümlesinin ardından kendi yapmak istediğimiz, belki de görevimiz olduğu için üzerinde çalıştığımız bazı etkinlikleri başka bir “beyni” kullanarak yapıyoruz. Böylece yapay zekâ kullanımı, insanların yaratıcılığını, yenilikçi düşünme yeteneğini köreltebiliyor. Bu durumdan yaratıcılık açısından ne kadar etkilendiğini bilemeyiz ama söz yazarları, besteciler, kitap yazarlarının mesleki açıdan tahtlarından olma olasılığı kesinlikle var. Tabii ki tek tuşla bu tür etkinlikleri yaptırabiliyor olmak en çok da öğrencileri olumsuz etkileyebiliyor. Bazı okullarda verilen özet yazma ödevleri öğrenciler tarafından yapay zekaya yaptırılıyor, aynı şey yazılan hikayeler ya da bunun gibi yaratıcılık ve kafa yormayı gerektiren etkinlikler için de geçerli. Öğrenciler yapay zekâ kullanımı konusunda çıtayı biraz daha aştığında kopya çekmek için yöntemler bulabiliyor.
Çağımızda bile rağbet görmeyen bazı meslekler varken yapay zekanın da gelişimi ile bunların artması bekleniyor. Söylediğimiz gibi, yaratıcı meslekler zaten etkileniyor ve durum bununla da kalmıyor. Evde ya da iş yerlerinde hayat kalitesini şimdiye kadar oldukça artırmış bu robotlar, pek çok mesleği yapma becerisi kazanarak insanları işinden etme olanağına sahip. Yıllar içinde insanların iş olanakları azalırken geçerlilik kazanmaya başlayacak tek meslek türünün yapay zekâ ile ilgili olanlar olacağını tahmin etmek hiçbirimiz için zor olmasa gerek. Daha çok yapay zekâ destekli sağlık teknisyeni, yapay zekâ eğitmeni, yapay zekâ uzmanı, yapay zekâ mühendisi gibi meslekler tercih edilmeye başlanacak gibi görünüyor.
Söylemenin zamanı gelmişken, bilim kurgu filmleri ve distopik kitaplara çoğu kez konu olmuş robotların yönettiği bir dünya kavramının gerçek hayatta mümkün olma olasılığı yapay zekâ tarafından net bir şekilde reddedilmiyor. Robotlar, dünyayı daha iyi yöneteceğini iddia ediyor. Bu konu hakkında şimdilik çok da konuşacak bir şey yok gibi duruyor. Bilinçli bir kullanım her zaman olduğu gibi yapay zekâ karşısında da güvende olmamızı sağlayacaktır. Bu arada, bu yazının yapay zekâ tarafından yazılmadığından da son derece emin olabilirsiniz. Bendeniz, Edebiyatçı Kız, yazı yazmaya elbette devam ediyorum! Yeni yazılar için takipte kalın!