GİZLİ KANATLARINIZIN FARKINA VARIN
- Edebiyatçı Kız
- 6 May
- 2 dakikada okunur
Roketler, helikopterler nasıl icat edildi? Peki ya denizaltı? Ya da en basitinden bugün elimizden düşmeyen cep telefonları… Elbette hepsinin altında yatan yegâne şey bir bilimsel dehaydı fakat bundan da öte, hepsinin mucidi önce hayal ederek başladı işine. Hatta bu düşünceyi şöyle destekleyelim: Helikopterin mucidi Igor Sikorsky, Jules Verne’ün “Fatih Robur” adlı kitabından esinlenmiş; denizaltının mucidi Simon Lake ise aynı yazarın “Denizler Altında Yirmi Bin Fersah” kitabından. Martin Cooper ise cep telefonunu Star Trek’ten ilham alarak icat etmiş.
İşte tam da bu noktada, esin kaynaklarının bir icraata dönüşebilmesi için kilit taşıdır hayal gücü. Önce hayal ederseniz düşünce kafanızda tasarlanır ve bir plan oluşturursunuz.
Biz ne kadar düşler kurabilmenin öneminden bahsetsek de bazen buna engel olan sözleriyle bazı insanlar çıkar karşımıza. Kendilerini “gerçekçi” olarak nitelendirirler fakat insanların heveslerine, yaratıcı ruhlara engel olmaya çalışmaktan başka bir şey değildir yaptıkları. Demem o ya, belki de hayatlarında bir kez bile geleceğe şöyle bir bakıp neler yapabileceklerini düşünmemiş insanlardır bunlar ve belki de hayal kurabilenleri gördükçe onlara gıpta ederler. Kurdukları o cümleler, belki de bu sebeptendir. Ne demiş John Maxwell: “Kendilerine ait hiçbir hayali olmayanlar, sizinkileri de göremezler.” Yine de devam etmek gerekir kendi yolumuzda, çünkü kimse kendisini başka insanlara göre şekillendirmek zorunda değildir.
Bir de çok büyük konuştuğunuzu, aklınızdakileri yapmanıza imkân olmayacağını söyleyen insanlar vardır. Ne yani, sanki bunca önemli kişilik en başından beri bu kadar tanınmış mıydı? Tabii ki hayır! Hepsi en başında küçük bir adım ile başladı yaptıkları işe, sonradan büyüttüler yaptıkları işleri. Zaten bu konu bir yana, insanın büyük hayaller kurması bile onun hevesle çalışabilmesi için yeterli değil midir? Bakarsınız, bir gün bu yolda çok başarılı olmuşsunuz. Bu konuda güzel bir sözü var İngiliz matematikçi ve filozof Alfred Lord Whitehead’in: “Büyük düşler kuranlar düşlerini gerçekleştirmez, aşarlar.”
Hayal kurmayan, dolaysıyla Muhammed Ali’nin tabiriyle kanatları olmayan insanlar bazen yaratıcı insanları engellemeye çalışır demiştik ya, burada da Mark Twain’in bir sözü girer devreye: “Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar bunu hep yaparlar; oysa büyük insanlar, büyük düşlerinizi gerçekleştirebileceğinizi inanmanızı sağlarlar.”
Elbette hayal kuracağız fakat olay sadece size engel olan insanlara kulak asmamakla bitmiyor. Önemli olan sizin bu doğrultuda harekete geçebilmeniz. Çoğumuzun çocukluğunu süsleyen Walt Disney bakın bu konuda ne demiş: “Onların peşinden gidecek cesaret varsa, tüm düşler gerçek olabilir.” Yani tam da burası, kanatlarınızı kullanmaya başlanmanız gereken nokta. O kanatları açıp belki de yepyeni bir hayata süzülmenin tam zamanı!
En nihayetinde hayal kurmak, insanı insan yapan özelliklerdendir fakat bunları kendi hayatımıza uyarlayabilmek bizden başka kimsenin elinde değildir. İsteklerimiz ve tasarılarımız üzerinde atılımlar yapmamız, önce bir işe başlamamız gereklidir. Bunun üzerine çok güzel bir sözü var Paul Valéry’nin: “Rüyaları gerçekleştirmenin ilk yolu, uykudan uyanmaktır.” Bunu adeta tamamlar Herakleitos: “Uyandığında iki seçeneğin var: Tekrar uyuyup bir rüya görmek veya uyanıp rüyanın peşine düşmek.”
Dilerim ki hayalleriniz, kanatlarınız olur ve hayatınızda bütün ideallerinizi gerçekleştirmek için kanatlarınızı açarsınız. Filozof David Hume da demiş ya: “Hiçbir şey insanın hayal gücü kadar hür değildir.” Unutmayın ki düşlerinizin, hayal gücünüzün bir sınırı yok!

Comments