DAĞLICA KÖYÜNÜN İMECESİ

Doğanın canlandığı, havanın ısındığı, ağaçların yeşerip çiçek açtığı ilkbahar döneminde Dağlıca köyüne her yıl olduğu gibi bu yıl da şehirlerden insanlar gelmişti. Esma Hanım ve Zeki Bey de onlardandı. Bu köyün adı Dağlıca’ydı; çünkü dağın eteklerinde yer alıyordu, ayrıca yanında tertemiz bir nehir vardı. İnsanlar burada daha çok geçimini zeytincilikle sağlıyordu. Dağlıca küçük, güzel ve doğallığından hiçbir şey kaybetmemiş bir köydü. Esma Hanım ve Zeki Bey buraya uzaktan akrabalarını ziyaret etmek için gelmişler ve çok beğenmişlerdi. Yaza doğru yorgunluklarını atıp şehir hayatından uzaklaşmak için yine bu köye geldiler.

Geldiklerinden kısa bir süre sonra burada temelli kalmaya karar verdiler. Havası onlara iyi gelmişti, insanlarına da hiç yabancılık çekmeden, çabucak alışmışlardı. Evleri zeytinliğin içindeydi; ayrıca kendi meyve sebzelerini yetiştiriyor, hayvanlarını besliyor ve onlardan yararlanıyorlardı.

Buranın insanı çok kibar ve birbirlerine saygılıydı, ayrıca birbirlerine hep yardım ediyorlardı. Esma Hanım bir gün evinin mutfağındaki pencerenin önünde çiçeklerine bakıp bu seneki zeytinlerin çok olduğunu ve nasıl iki kişi toplayacaklarını düşünüyorken üç kadının konuşmasına kulak misafiri oldu. Kadınlar, bu yıl önce kimin zeytinlerinin toplanacağını konuşuyorlardı. Esma Hanım hemen yanlarına giderek konuşmaya dahil olmak istedi. Bu köyde imece usulüyle tek tek her evin zeytinlerini toplamak, yıllardır devam eden bir gelenekti. Bir gün kimin zeytinleri toplandıysa ertesi gün o kişi de diğerlerinin zeytinlerinin toplanmasına yardım ediyordu ve normalde bir kişinin kendi zeytinlerini toplaması hemen hemen bir ay sürecekken herkes ona yardım ettiğinde beş günde bu işi bitiriyorlardı. Bu, şehirlerde yetişmiş Esma Hanım’ın çok hoşuna gitmişti. Bu sene o da zeytinlerin toplanmasına yardım etmek istedi, bu sayede sorunu da çözülmüş olacaktı.

Aradan geçen bir haftadan sonra artık zeytinleri toplamaya başladılar. Esma Hanım’ın önerisi doğrultusunda kimin zeytinlerinin toplanacağını çekilişle belirlediler ve bütün zeytinleri kısa sürede topladılar. Gerçekten hem zamandan kazanmış hem de fazlasıyla hareket etmişlerdi. Esma Hanım, kendini gerçekten artık buraya ait hissediyordu.